Mevlana – Yürü, can gözünü aç
Yürü, can gözünü aç,
şu âşıklara bir bak hele: Nasıl sarmaşdolaş, gönül gibi bir şey olmuşlar, nasıl gelmişler can gibi elsiz, ayaksız hale. Bahçeden daha güler yüzlü onlar, Hep zerreler gibi hovardalar. Diken içindeler, Sen onların şarabını bir iç de gör: Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Yerli Yerli Yerli Yerli
Yine gel sen dinle benden
Yerli yerli yerli yerli Hep Çalarım ten ten tenen Yerli yerli yerli yerli Yerla ve yerlem yerlela İçki sunan sun içkiyi Ten ten tenen ten ten tenen Şems gibi kendini sustur |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Yeniliğe Doğru
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
Mevlana – Verdim canımı gitti
Nerde bir topluluk görürsen, tellal,
hiç durma, bağır: Kaçan bir kul gördünüz mü ey insanlar, de, tertemiz kokan bir kul gördünüz mü, ay parçası bir yüzü var, baştanbaşa fitne. Savaş vakti tez gider, de , tellal, Nerde bir topluluk görürsen, tellal, Kucağında bir rebap, elinde bir yay var, de , tellal, Nerede bir topluluk görürsen, tellal, İş ki çıksın bir habercik getirsin biri ondan bana, tellal |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Var Olanlar Geliyor
Sarhoşlar göründü.
Şaraba tapanlar bir bir gelmeye başladılar. Güzeller nazlı nazlı yollara düştü. Salına salına gül bahçesinden gül yanaklılar geliyor. Bir anda hem var olan, hem yok olan, Eteklerini altınla doldurmuşlar. Hastalar, yorgunlar, arıklar İyi insanların şarkıları Ben sustum. |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Tövbe
Ey çalgıcı,
şu gazeli oku: Ben sevgiliden geçtim, de. Gülden, dikenden geçtim, tövbe ettim, de. Bir gün sarhoştum, Bu köyün şarapçısı hani nerede? Körkütük olmuşum, körkütük işte, Gel çalgıcı, gel, Gönlüm benim paramparça. Çok karanlık, çok. |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Şiar Edindik
Bu dünyada ne kimseye uymuşluğumuz var,
ne şu atlas kubbe altında ev kurmuşluğumuz. Biz susuz kalmışız, içtikçe içiyoruz. Güzel bir sarhoşluğumuz var, güzel, hiç doymayan. Rahmet denizinin dalgasıdır bu; bir saman çöpünden başka bir şey değildir bu dalganın üstünde düşman. Aşşağılık kişinin peşine düşmemeyi şiar edindik biz. |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Şehvetin Adını Aşk Koydular
Şehvetin adını Aşk Koydular
Eger Şehvet Aşk Olsaydı Eşekler Aşkın Şahı Olurdu |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Su Dediki
Gönül buğday tanesine benziyor,
bizse değirmene. Değirmen nereden bilecek bu dönüşün sebebi ne? Değirmen taşına benziyor beden, Su der ki: Başından geçenler uzar gider, Tebrizli Şems devlet kuşu, |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Mevlana – Selam Tebriz'e!
kulağını ver, dinle,
bak asesbaşı ne diyor: bu mahallede bizden bir gönül eri kayboldu, diyor, derken ansızın biri yolda izini buldu, diyor. Belirtilerini görün işte, diyor. Ne zamandır onu aradık, yandık yakıldık. Aşıkların kanı hiç eskimiyor, unutulmuyor. Bu eski bir kan davasıdır deme sakın Bu bucağa sığınan senin bakışındır. |
Mevlana Celaleddin Rumi |