TRT Çekimleri – Malatya Fethiye – 05.01.2012

TRT ile Anadolu Ajansından bir gurup
muhabir, 05 Ocak 2011 tarihinde beldemizi ziyaret etti ve bir program yaptılar.

Çekim yaptıkları alanlar ile sorular bende sağ Sünni eğilimli iktidar ile sol
ve alevi yerleşim merkezleri, özellikleri aleviler ile Sünni iktidararasında bir memnuniyetsizlik, alevi camiasına baskı ve aleviler ile
cami cemaati ilişkisinde sorun mu var, yoksa memnuniyet ve uyum mu var?

Cevabın (programın amacı bakımından istenilen beklenilen gibi…) pozitif, olması beklenen dolaysıyla sorun yok,
uyum var hatta Cem Evleri olduğu gibi Camilerde Alevilerin ibadet
merkezidir burada işleyen (şekilde görüldüğü gibi) uyumlu bir yapı
vardır, gibi bu amaca yönelik bir  “sipariş projenin” programı izlenimi
verdi bana…

Beldenin tanıtımı ile ilgili bir proje program olsa idi, beldenin genel bir manzarası ile köylülükten
belde oluşa geçişteki farklar olan beldenim 11 yıllık değişim işaretlerinin, kilometre taşlarını yansıtabilecek  çekimlerini de
kapsardı.

Mahalin en üst düzey yöneticisi olarak başkanla, nerden nereye geldin, nereye doğru
icraatlar gidecek terkipli bir röportajı ve bu kapsamda başkanın konuşmasının çekimleri yapılırdı.

Önemli bir nokta ise konuşmacılara, sorulacak soru ve verilmesi gereken cevabın omurgasının çekim öncesinden
izah edilmiş olmasıdır…

Sonuç olarak TRT ve Anadolu Ajansının haberine konu olmak beldemiz açısından pozitif bir vakadır.
Bir dönem Diyanet muhabirliği yapmış olan Anadolu ajansı muhabiri hanıma ve TRT muhabir ve görevlilerine bu ilgilerinden dolayı teşekkür ederiz.

Yukarıdaki programı tenzih ederek, dolaysıyla onun içeriği ile bir muhasebe yapmadan, ondan bağımsız olarak aşağıya, kendimce,  kendine güvenli, dolaysıyla ilkeli bir ifade nasıl olmalıdır(ı) arz edeceğim.

Ben Fethiyeliyim…

Ben alevi ve solcuyum…

Beldemizin %99’u sol partilere oy verir ve alevidir.

Ben, benim; biz biziz, solcu ve aleviyiz…

Benim(bizim) solcu ve alevi olmam(ız), bu inanç ve ideoloji(sini) belirtmesi, kendimi(zin)n farklılığını belirtmek ve kendi inancını (bütün inanç ve
ideolojileri benimseyenlerin olması gerektiği gibi)göğsünü gere gere ifade etmek, inanç ve ideolojisini yaşama ve buna saygı istemek
bakımından bir anlam ifade eder.

Ben solcu ve aleviyim… Fakat hiçbir zaman, bana benzemeyeni, farklı inanç ve ideolojiye sahip olanları hor görmem, aşağılamam, varlığını inkâr etmem ve bunları gayrimeşru, yasadışı ve insan hak ve özgürlüklerine aykırı olabilecek her hangi bir muameleye tabi tutmam ve tutulmasına da karşı çıkarım.

Benim olduğum gibi beldemiz insanının genel eğilimi de bu doğrultudadır. Alevi ve solcu olan halkımızın, Sünni yada sağcı diye bir komşusuna yada belde dışındaki bir insana ayrımcı muamele yaptığına ve tavır aldığına dair bir örnek ne bu gün nede beldemiz insanının mazisinde bulunmamaktadır.
İstisna varsa, adı üstünde istisnadır. Genele mal edilemez. 
İnanç ve ifade özgürlüğü gereği eleştiri, özeleştiri ve inancının mücadelesini

vermek, bu güdüden hareketle ve bu çerçeveyi muhafaza ederek bunu hayatında gerçekleştirmek, (bütün )insan(ların) hakkıdır.

Örneğin, beldemizde 80,90 yıllık geçmişi olan Ermeni kökenli ve 35,40 yıllık geçmişi olan Sünni kökenli Fethiyeli olmuş komşularımız vardır… Alevi ve solcu olan komşularımızın birbirleri ile ilişkisi ne ise insani açıdan, Ermeni ve Sünni olan komşuları ile ilişkisi de bu mesabededir. Kimse
“ayranım ekşi demez” siye düşünüyorsanız, “görünen köy kılavuz istemez” ama yinede sözümüzün teyidi bakımından gidip bu komşularımız ile
konuşunuz lütfen…

Görünmeyen sistem ile görünen iktidardan şikayetler ve taleplerin varlık yada yokluğuna gelince.

·
Şu camiinin restorasyonuna 2003 yılı itibari ile ayrılan bütçe 235.000,00.tl ve ilaveten burada Diyanet İşleri Başkanlığının görevlendirdiği imamın(muhatap alınan kişi değil makam ve sistemdir), dolaysıyla kurumun ayırdığı personel gideri on yılda yaklaşık bürüt olarak bu rakamlara yakındır.

·
Alevi inancının asıl ibadet merkezi olan Cem Evininin duvarına dahi gönüll rahatlığı ile “Cem Evi” tabelasını dahi
yasal engel dolaysıyla asamıyor ve yasal açıdan açık ifade ile ikiyüzotuzbeşkuruş dahi, devletten yada bir başka kurumdan Cem Evine destek alamadık…

·
Buna rağmen, ülkemiz nüfusunun minimum %20’si olan Alevilerin vergisi ile Sünni-İslam mezhebinin bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesi ve Vakıflar finanse ediliyor. Bizde bu merkezi yönetim Bütçesinden bir kuruş dahi alamıyoruz.

·
Biz bir Sünni kardeşimizin inancının nasıl olup olmaması gerektiğine dair bir tanımda bulunup, onların kendilerini şöyle, şöyle… tanımlamaları
gerektiği yada şu ve ya bu şekilde ifade etmeye zorlamıyoruz. Onlarsa Alevilerin nasıl inanıp nasıl inanmaması gerektiğini, nerelerde nasıl
ibadet edip etmemesi gerektiğini(bir tarafa yaratılan imkân ve diğer tarafa sunulmayan kaynaklarla) bize dikte ediyorlar. Mesela alevi köy ve
beldelerinde camilerin aktif hale getirilmesi ve “online ezan” sistemi,kanımızca bu maksatlıdır…

Böylece söz uzar gider, fakat biz ez cümle bu gibi şeyler söyler ve böyle bir duruş sergilerdik. Çekim için hazırlıklı değildim. Önce fotoğraf makinesi ile sonrada video makinesini getirip, TRT çekerken bende ilaveten çektim.
Benim çekmediğimi kısımlarda var. Benim çekip açık olarak Youtube’de yayınlamadığım 11 dakikalık namaz videosu da var. Fakat “namaz sahnesini,” kanımızca programın ana teması olarak TRT ve Anadolu Ajansının yayınlayacağından şüphem yok.

Ben yayınlamam gereken kısımların videosunu ekledim. Bu çekimlerin cami ve iman görüntüleri ile ilgili olan kısmı kesip biçip, sitemizin “Beldemiz” linkindeki “Tarihi Camiimiz” sayfasına ilave edeceğim.

Not:  AKP’nin Belde Teşkilatı Başkanı ve onca “hidayete erip” Sünni olan Hüseyin adının başına Osman ilave ettiren Hüseyin Osman Çelik’i ilkeli duruşu, kendisini hissedip, düşünüp, inandığı gibi ifade etmesinden dolayı takdir ediyor ve Hüseyin Osman’a teşekkür ediyorum.

Çünkü o, neye inanıp, nasıl ibadet etmesi gerektiğini ve hangi ideoloji benimsemişse ona uygun konuşup ona göre davranmasını bilmektedir.
Takdire şayan olan bu tutarlılıktır.

Ayıp ve çirkin olan ise rahmetli Mahsuni’nin dediği gibi “Ali görünen Osmanlar,” benliğini inkâr aczine düşenlerdir.  Sözümüz özel olarak bir kimseyi değil  bir zihniyeti dairdir.

Etiketler:, , , ,

1 responses to “TRT Çekimleri – Malatya Fethiye – 05.01.2012”

  1. AKP yag cekmek says :

    cok güzel bir kurgu oyuncularada cok güzel oynuyorlar yazik yazik baska diyecek birsey diyemiyorum

Yorum bırakın